Veteriner - Kedi Sağlığı
   
Peteriner | Pet Dünyası
  Köpek
  Köpek Irkları
  Köpek Hastalıkları
  Köpeklerde Aşı Programı
  Kedi
  Kedi Türleri
  Kedi Sağlığı
  Kuş
  Akvaryum
  Köpeklerde Beslenme
  Fotoğraf Galerisi
  Anketler
  Ziyaretçi Defteri
  Kedilerde Beslenme
  Login
  Bedava Yavru İlanları
Pire ve Keneler
Özellikle uzun tüylü ve koyu renkli kedilerde pireleri görebilmek neredeyse imkansızdır. Ancak pireleri tüy altına bıraktıkları küçük siyah noktalar
halindeki pisliklerinden anlayabilirsiniz. Keneler ise deriye kafalarını gömerek kan emerler ve bu minik hayvanların oldukça fazla zararları
bulunmaktadır. Günümüzde pirelerden ve kenelerden kurtulmak için veterinerinizin uygulayacağı enseden tatbik edilen ve iki ay etkili ilaçlar
bulunmaktadır. Bunlar derinin altına nüfus ederek kedinizin üzerinde bulunan pireleri ve keneleri öldürdüğü gibi yumurta halinde bulunan yavruları da
yumurtadan çıkar çıkmaz öldürecektir. Düzenli olarak iki ayda bir yapılan ilaçlama ile pire probleminden kurtulabilirsiniz. Bu ilaçların kedinize hiçbir
zararı bulunmamaktadır.

Kediler ve Çocuklar

Çocuklarınız için almış olduğunuz bir kedinin sorumluluğunu gizli olarak da olsa siz üstlenmek zorundasınız. Küçük çocuklar oyun , hobi, ev ödevleri
vs. ile çok meşgul olduklarından eve yeni gelen kedi ile yeterince ilgilenmeyeceklerdir. Bu nedenle yavru kedinin yemek zamanlarını ve temizliğini
atlayabilirler. Kedinin oyun arkadaşı evin çocuğu olacak ve sorumluluğu size kalacaktır.Eğer bir çocuğa kedi hediye etmek istiyorsanız, öncelikle
anne babasından izin alınması daha doğru olacaktır.
Çocuklar yavru kediyi severken sert davranışlarda bulunabilirler , onun için öncelikle kediye nasıl davranılması gerektiği öğretilmelidir. Küçücük bir
tüy yumağına sarılmak çok hoş bir şey olmakla beraber, yavru kedilerin çok narin yapıları olduğu akıldan çıkarılmamalıdır. Üzücü sonuçları önlemek
için çocuklara bir kedinin nasıl tutulacağı öğretilmelidir. Sonuçta canı yanan bir kedi çocuğa da zarar verebilir. Kedi bir el ile alttan göğsü
destekleyerek , diğer el ile üstten sarılıp kuyruk kısmına doğru tutularak ağırlığının kol üzerine alınması ile en ideal şekilde tutulur. Yavrunun
boynunun üstünden yani ensesinden tutularak kaldırılmamalıdır. Hatalı tutuşlar özellikle yavrularda kas zedelenmelerine neden olabilir.
Bütün bebekler gibi kedi yavruları da oyun sonrasında çabuk yorulup uyumak isterler. Büyüme döneminde önemli bir ihtiyaç olan uykunun çocuklara
anlatılması ve rahatsız edilmelerinin önlenmesi gerekir. Özellikle yavru kedilerin ani ve hareketli şeylere patileriyle müdahale edip oynama eğilimleri
çok fazladır. Göz kapaklarının hareketi de onlar için çekici olabilir., bu nedenle çocuklara yüzlerini fazla yaklaştırmamaları anlatılmalıdır. Ancak
birbirlerinin tepkilerini bir süre sonra anlayacaklarından kediler çocukların en yakın dostu ve oyun arkadaşı olabilirler.

Tüylerin Bakımı

Bütün kedilerin dökülecek tüylerinin düzenli olarak toplanması ve keçeleşmeyi engellemek için düzenli taranıp tüy bakımlarının yapılması
gerekmektedir. Tüy bakımı tüy tiplerine göre farklılıklar gösterir.
Tüy tiplerine göre kediler
1- Kısa tüylü kediler
2- Yarı uzun tüylü kediler
3- Uzun tüylü kediler olarak gruplara ayrılabilir.
Yerli kediler genelde kısa ve yarı uzun tüylü kediler grubuna girer. Uzun tüylü kediler genelde dış orjinli kedilerdir.
Kediyi tüy bakımına alıştırmanın birinci kuralı işe yavruyken başlamak aksatmadan düzenli olarak fırçalamak ve fırçalamanın ardından onunla
oynayıp bu işi eğlenceli hale getirmektir.
Tüy bakımı için gerekli olanlar fırçaları piyasadan temin edebilirsiniz. Bu fırçalar özellikle kedi köpek için dizayn edilmiş olup telden uçları
yuvarlatılmış ve eğilmiş biçimdedir. Bu fırçaları kedinizin tüylerini önce ters yöne doğru daha sonra da tüylerinin yönünde tarayarak dökülmeye hazır
tüyleri toplayabilirsiniz. Ayrıca uzun tüylü bir kediniz varsa tüylerinin keçeleşme ihtimali de var demektir. Bunun için bulunduracağınız bir keçe açma
tarağı da oldukça işinize yarayacaktır.
Yarı uzun veya kısa tüylü kediler çok fazla tüy bakımına ihtiyaç duymazlar,ama sık taramak dökülecek olan tüyleri toplamasından dolayı etrafa daha
fazla tüy saçılmasını engelleyecektir.
Uzun tüylü kedilere düzenli tüy bakımı yapılması hem görünüşleri hem de sağlıkları açısından gereklidir. Bu tüy tipindeki kedilerin tüy bakımı
özellikle ilkbahar ve sonbaharda düzenli olarak her gün yapılmalıdır. Böylelikle tüy dökümü sırasında kedinin yalanırken , dökülecek olan tüyleri
yutması ve midesinde tüy yumağı oluşması bir nebze engellenmiş olur. Bakım en az günde bir kez yapılmayacak olursa bir süre sonra tüylerde
kıtıklaşmalar meydana gelir daha sonra bunların ayıklanması oldukça zordur. Bu kıtıklaşmalar çoğunlukla genel anestezi altında yapılır çoğu
zamanda ancak tamamen tıraş edilerek çözülür. Bu durumda da ortaya tüysüz bir kedi çıkar. Kıtıklar yeni oluştuğu zamanlarda hemen kıtık açma
tarağıyla ve düzenli fırçalama ile müdahale edilirse aşırı kıtıklaşma engellenebilir. Ayrıca oluşan kıtıklar hareketleri sırasında kedilerin canının
yanmasına da neden olurlar. Bir parça kadife de tüylerinin parlatılması için kullanılabilir.
Düzenli tüy bakımının bir diğer faydası da evde dökülen tüylerin azalmasını sağlamaktır. Döşeme veya halılardaki tüylerde lastik eldiven veya bir fırça
yardımıyla toparlanabilir.

Tüy Dökülmesinin Sebepleri

Kedilerde hayvan sahiplerinin karşılaştığı en büyük problemin başında tüy dökülmesi gelir. Bu tüy dökülmesi bir etkene bağlı olabileceği gibi çoğu
zamanda normaldir.
İnsan saçında da olduğu gibi her kılın bir ömrü vardır ve ömrünü tamamlayan tüyler elbetteki döküleceklerdir. Kedilerde tüy dökülmesi genel olarak
yılda iki kez ilkbahar ve sonbahar zamanlarında görülür. Sonbaharda dökülen tüylerin yerine biraz daha kalın ve sık kışlık tüyler çıkar. İlkbaharda ise
bu kışlık tüyler yerini daha ince ve seyrek yazlık tüylere bırakır. Kimi zaman bu tüy dökülmeleri tüm yıla yayılabilir.
Sağlıklı olmayan tüy; mat , karışık görünümlü, kabarık , cansızdır dokunulduğunda kolayca ele gelir. Bazı durumlarda öbek öbek tüylerin
dökülmesine karşılık deride herhangi bir lezyon ve deride açılma yoktur. Bu tüy dökülmeleri genelde normal sayılır ancak bu tüy dökülmelerini
patolojik dökülmelerden ayırt etmek gereklidir. Bu amaçla veteriner hekiminizi yapacağı mikroskobik ve klinik muayene tüylerin yapısının kontrolü
açısından gerekli olabilir.
Özellikle kısa tüylü kedilerde kulak ile göz arasındaki tüylerin dökülerek seyrekleşmesi normal kabul edilir. Bu tüy dökülmelerinde herhangi bir
tedavi yoktur. Zamanla burada ki tüyler tekrar çıkar ancak bu düzenli tüy dökülmeleri tekrarlayabilir.
Normal olarak görülen tüy dökülmelerinden farklı genetik olarak tüysüz türlerde vardır. Örneğin Sphinx kedi türü tamamen tüysüzdür. Bunun sebebi
kıl foliküllerinin yetersizliği veya yokluğudur.
Bütün bunların dışında bazı beslenme bozuklukları, mantar hastalıkları , uyuz, stres, travmalar, alerjiler, endokrin sistem bozuklukları, otoimmun
sistem bozuklukları pire allerjisi dermatitisler enjeksiyon alerjisi hormonal gibi sebepler tüy dökülmesine neden olabilirler.
Tüm bu etkenlere bağlı olarak görülen tüy dökülmesi bu hastalıkların ortak belirtisi olmasına karşın, dökülmenin bölgesine, yaygın veya lokal
oluşuna, kaşıntının olup olmamasına, deride lezyonların olup olmadığına ve tüylerin tekrar çıkışına kadar pek çok fark vardır. Bu farklar hastalıkların
ayrıcı tanısının yapılmasında büyük önem taşır. Bu gibi durumlarda veterinerinizin görmesinde ve takibinde fayda vardır.

Tüy Yumakları

Kediler kendilerini gün içerisinde sık sık yalayarak temizlerler. Düzenli olarak tüy bakımının yapılması bu aşamada da çok önemlidir. Kediler
yaladıkları tüylerin büyük bir kısmını da yutarlar. Bu sorun daha sıklıkla uzun tüylü kedilerde oluşsa da kısa tüylü kedilerde de görülür. Ve bu
yuttukları tüylerin bir kısmı dışkı ile kimi zamanda kusma ile atılabilir. Ancak bazı durumlarda da bu tüyler bağırsaklarında birikerek tüy yumakları
oluşturabilir. Oluşan tüy yumakları bağırsaklarında ve midesinde tıkanmalara ve gastrointestinal rahatsızlıklara yol açabilir. Yalandıkları zaman
yuttukları tüyleri doğal yollarla (kusma veya dışkılama ) çıkaramadıkları taktirde tüyler mide ve bağırsaklarda birikerek birbirlerine dolanır bir yumak
şeklini alır. Tüy yumakları uzun, kıtıklaşmış, uç kısımları yuvarlaklaşmış tüy birikimleridir. Eğer bu tüyler yoğun bir şekilde bulunuyorsa kedi bunu
doğal yollarla çıkaramayabilir. Bu durumda operasyon gerekebilir.
En iyisi bu tüy yumakları oluşmadan önüne geçilmesidir. Bunun için yapılması gereken öncelikle düzenli tüy bakımı yapılmalı dökülecek tüyler
alınmalıdır bu sayede kedi yalanırken dökülecek olan tüylerin yutulması bir nebze engellenmiş olur.
Ayrıca bulunan macun şeklinde maddeler haftada 1-2 defa düzenli olarak kullanılabilir. Bu macun şeklinde bulunan malt bağırsaklarda veya mide de
bulunan tüy yumaklarının etrafını sararak içerisinde bulunan laksatif etkili doğal yağlar sayesinde kusma veya dışkılama yoluyla bu tüy yumaklarının
daha kolayca çıkarılmasını sağlar. Kullanılması oldukça kolay olan bu macunların tadını genelde kediler beğenirler ve patilerine süreceğiniz leblebi
tanesi kadar olan macun yeterli olacaktır.
Bazı mama firmaları da tüy yumaklarını oluşmasını engelliyecek şekilde formüle edilmiş mamalar hazırlamışlardır. Bu mamaların kullanılması bu
sorunun oluşmasının engellenmesinde yardımcı olur.

Tırnak Bakımı

Kediler bütün kedigiller familyasında olduğu gibi içeriye çekebildikleri sivri ve keskin tırnaklara sahiptirler. Bu tırnaklar doğal hayatlarında kendilerini
koruma, avlarını yakalama ve gerektiğinde tırmanma için en gerekli silahlarıdır ve doğal yaşamlarında tırnaklarının çok uzamasını engellemek ve çok
uzayan üst tabakayı atmak için kendi tırnak bakımlarını ağaç kabukları gibi sert ve tırtıklı bölgelere sürterek yaparlar .
Ancak evde yaşayan kediler tırnak bakımlarını evdeki eşyaları kullanarak yapacaklardır. Genelde de ilk tercihleri koltuklar ve halılar olacaktır. Ancak
bu eşyalar kedilerin tırnaklarının tam törpülenmesini sağlamazlar ve bazı zamanlarda çok uzayan tırnaklar dönerek batma yapabilir ve yürürken onu
rahatsız edebilir.
Evinizde bulunduracağınız hazır olarak satılan tırmalama tahtalarından faydalanabileceğiniz gibi kendinizde bir parça sert halıflexi bir tahta parçasına
yapıştırarak bunu duvara dayayıp kendi tırmalama tahtanızı kendiniz hazırlayabilirsiniz. Eğer yavruyken bir yeri tırmaladığını görür görmez onu
bulunduğu yerden alıp tırmalama tahtasının yanına götürüp tırmalama hareketini patilerini tutarak siz yaptırırsanız bir süre sonra burayı tırmalaması
gerektiğini öğrenecektir. Ve eşyalarınızda bu şekilde korunmuş olacaktır.
Ayrıca kedinizin tırnaklarını eğer evde yaşayan bir kediyse düzenli olarak kesmeniz gerekebilir.bunun için kediler için hazırlanmış tırnak makasını
kullanarak tırnaklarının uçlarından canlı dokuya zarar vermeden kesmek yeterlidir. Tırnak kesme olayına kedinizi yavruyken alıştırmanız daha doğru
olur. Çünkü kediler tırnaklarının kesilmesi sırasında agresif davranırlar yavruyken tırnaklarını kesmek yetişkin bir kedinin tırnaklarını kesmekten
kolaydır ve eğer yavruyken bu alışkanlığı kazandırabilirseniz gelecekte tırnaklarını kesmek daha kolay olacaktır.
Tırnak orta kısımda canlı doku içeren ve uç kısmı ise cansız tırnak dokusundan oluşur. Tırnak kesilirken cansız tırnak dokusunun kesilmesi gerekir.
Bunun için patisini avucunuza alıp hafifçe bastırıp tırnakların ortaya çıkmasını sağladıktan sonra tırnak makası ile tırnakların uç kısımlarından 2-3 mm
olacak şekilde kesebilirsiniz. İlk kez tırnak kesecekseniz ve cesaret edemiyorsanız kesim işinin nasıl yapıldığını veterinerinizden öğrenebilirsiniz.
Eğer yine de kendinize güvenemiyorsanız bu işi düzenli veteriner ziyaretlerinde veteriner hekiminize bırakınız.

Kedilerde Tatil Zamanı

Ev hayvanları tatile çıkılacağı dönemlerde sahipleri için sorun olabilirler ve bu sorun genelde bir hayvan sahibi olmamak için sebep olarak
gösterilir.aslında abartılacak kadar büyük bir sorun değildir. En kolay çözüm kısa süreli yolculuklarınızda kedilerinizi evde bırakıp onların yemek ve
temizlik gibi ihtiyaçları için kedi seven bir yakınınızdan yardım almanızdır. Böylelikle kediniz ortam değişikliğine bağlı olarak stres yaşamayacaktır.
Kısa süreli seyahatler için satın alınabilecek otomatik zaman ayarlı mama kapları ve otomatik suluklar bu soruna basit bir çözüm getirebilir.
Bütün bunların dışında en sağlıklı çözüm ise küçük hayvan pansiyonlarıdır.

Kedi ile Seyahat

Yaşam programınızda kediniz ile seyahat düşünüyorsanız daha yavruyken kedinize tasma takma alışkanlığı kazandırmanızda fayda vardır. Önce
kediniz tasmadan rahatsızlık duyabilir ancak kısa süreler tasmayı gün içinde takarak tasmaya alıştırabilirsiniz. Yalnız kediler takılacak tasmaların
lastikli yada kolay açılır tokalı olmasında fayda vardır kedilerin atlama hoplama sırasında boynundan rahatlıkla çıkabilecek özellikte olmasına dikkat
edilmelidir. Kediniz tasma takmaya alıştıktan sonra kayış takmaya da yine yavaş yavaş alıştırılabilir.
Araba yolculukları sırasında tasma ve kayışla kedinizin kontrol altında tutulması çok önemlidir.Seyahat sırasında trafik seslerine alışık olmayan kedi,
motor veya korna seslerinden ürküp panik yaratabilir. Böyle bir durumda seyir sırasında sürücünün üzerine atlaması açık pencere kapıdan çıkmaya
çalışması, arabada kaçıp pedalların altına girmesi gibi hem sizin hem de onun sağlığını tehlikeye atacak durumlar ortaya çıkabilir. Benzer durumlar
için bir diğer seçenek kedi taşıma sepetleridir. Sepet veya çantalar kilit sistemine sahip olmalıdır ve etraflarını görebilmeleri için önlerinde telli veya
şeffaf bir kısım bulunmalıdır. Eğer mola verildiğinde dışarı çıkarılmak istenirse yine tasma ve uzatmanın da yanınızda bulunmasında fayda vardır.
Bazı kedileri insanlarda da olduğu gibi araba tutabilir. Mide bulantısı, salyalarının akması veya kusma gibi rahatsızlıklar yaşarlar. O nedenle seyahat
öncesinde çok az yemek verilmesi önerilir. Kedinin bu özelliğinin her seferinde tekrarlandığı biliniyorsa . veteriner hekiminizin tavsiye edeceği bir ilaç
seyahat öncesinde verilebilir.
Seyahatin hangi araçla yapılacağı ve ne mesafede olacağı da önemli bir faktördür.
Eğer otobüs ile seyahat edecekseniz gideceğiniz otobüs firmasıyla önceden konuşup
Kedinizi alıp almayacaklarını veya ne şartla alacaklarını öğrenmenizde fayda vardır. Otobüs firmaları genelde yukarıda sizinle birlikte seyahate izin
vermezler bu şartlarda mutlaka sağlam bir taşıma kabında kedinizin seyahati daha güvenlidir. Yola çıkmadan önce veteriner hekiminize danışıp onun
tavsiyesiyle alacağınız bir ilaç kedinizin daha sakin yolculuk etmesine yardımcı olabilir.
Eğer seyahati uçakla yurt içine veya dışına yapmayı düşünüyorsanız yine ilk yapılması gereken yine gideceğiniz firmanın petler hakkında seyahat
prosedürlerini öğrenmek olmalıdır. Yurt dışına gidecekseniz gideceğiniz ülkenin ve eğer aktarmalı gidecekseniz aktarma yapacağınız ülkenin
kedilerle ilgili prosedürlerini öğrenmelisiniz. Bazı ülkelerde şartlar oldukça katı olabilmektedir. Ayrıca gideceğiniz ve aktarma yapacağınız ülkelerde
sizden kedinize ait sertifika ve sağlık karneleri istenebilir ve tüm aşı ve tahlillerinin yapılmış olması şart koşulabilir. Bu nedenle ülkelerin ve uçak
firmalarının istediklerini önceden öğrenmek gereklidir.

(
TÜRK HAVA YOLLARI'NIN EVCİL HAYVAN TAŞIMA KURALLARI)

Evcil hayvan; geçerli aşı ve sağlık sertifikasına, giriş izinlerine ve / veya transit ülkelerince istenen diğer belgelere sahip olan özel kafes içerisinde
taşınabilecek ölçüleri haiz kedi, köpek, küçük ötücü kuş türleridir. Bu tanımlamanın dışında kalan hayvanlar uçağın kargo bölümünde taşınır. Uçak
kabininde evcil hayvan taşınması, bu hayvanlar için rezervasyon yapılması ile mümkündür. Kabinde taşınması istenen evcil hayvanlar mutlak surette
45 x 35 x 23 cm ölçülerdeki kutularla .taşınmalıdır. Evcil hayvanların kafesleri ile birlikte tartıldıklarında, ağırlıklarının 6 kg.'ı geçmemesi gerekir.
İngiltere, Suudi Arabistan, Güney Afrika gibi ülkelerin sağlık kuralları gereği kabinde evcil hayvan taşınmaz. )
Kesinlikle kedinizi yolculuğa çıkmadan önce çok fazla doyurmayın bu durum araba tutmalarına neden olabileceği gibi kusmaya da neden olabilir.
Veterinerinizin tavsiyesiyle kullanacağınız sakinleştirici bir ilaç onun daha rahat yolculuk yapmasını sağlayabilir. Eğer yolculuğunuz uzun sürecekse
ve kendi taşıtınızda yolculuk edecekseniz mola zamanlarında vermek üzere yanınızda kediniz için biraz mama bulundurabilirsiniz. Dikkat yine de
fazla mama vermeyin. Yanınızda bulunduracağınız mamanın kuru mama olması da bozulma riski olmayacağından daha doğru olur.
Nereye gidiyor olursanız olun bir seyahate çıkacaksanız kedinizin sağlık karnesini de yanınıza almayı unutmayın.
Arabanızla seyahat ediyorsanız kedinizi arabada çok uzun süre yalnız bırakmayın özellikle sıcak havalar istenmeyen sonuçlar doğurabilir.
Eğer soğuk bir hava da seyahat edecekseniz kedinizin taşıma kabına battaniye ve termofor gibi onu sıcak tutacak şeyler koymanızda fayda vardır.

Kedi ve Oyun

Diğer hayvanlar ile karşılaştırıldığında kedi ile yaşamanın büyük rahatlıklarından biri de kedilere egzersiz yaptırma gereği olmamasıdır. Bütün kediler
oyun oynamayı çok sevdikleri için oyun oynarken en iyi egzersizi yapmış olurlar. Bir kediye en iyi oyuncak evde iyi anlaştığı başka bir kedidir.
Oyun ve oyuncaklar yavru kedinin hareket etmesini sağlayarak kaslarının gelişmesine ve kuvvetlenmesine yardımcı olur. Zilli bir oyuncak, oyuncak
fareler, pinpon topu hatta buruşturulmuş bir kağıt parçası onların saatlerce oynayabilecekleri eğlence kaynağı olabilir. Kediler her şeyi oyuncak
olarak görebilirler bu kimi zaman elinizde yazı yazmaya çalıştığınız bir kalem, kimi zaman okumaya çalıştığınız gazete, kimi zaman terlikleriniz, boş
bir poşet, kısaca her şey kedinizin oyuncağı olabilecek potansiyele sahiptir. Ancak dikkat etmeniz gereken bir noktada siz evde yokken tehlikeli
olabilecek oyuncakları ortada bırakmamanızdır.Örneğin boş bir poşetle oynarken sapına dolanabilir yada bir ip yumağı ile oynarken boynuna
dolanabilir. Bu durumda kötü sonuçlar doğurabilir.
Kediler sahipleriyle de oyun oynamaya bayılırlar. Özellikle saklambaç ve kovalamaca sahipleriyle oynayabildikleri en zevkli oyunlardır, onlara birlikte
oynamak için ayıracağınız on dakikalık zaman hem fazla enerjisini atmasına hem de oyun sonrası kucağınıza yatıp sevgisini sizinle paylaşmasına
vesile olacaktır.
Yüzyüze konuşun: Böylelikle birbirinizi çok daha iyi anlamaya başlacaksınız.
Her gün çok az da olsa bir süreyi göz göze sohbete ayırın. Kedinin göz hizasına gelebilecek şekilde bir konum alın.
Konuşurken "Kedi Sesi" ni kullanın. Yani yumuşak ve normalden daha yüksek. Kendinizi aptal gibi hissetmeyin. Sık aralıklarla kedinin adını telaffuz
edin. Ams sakın bağıran bir ses tonu kullanmayın. Kedinin gözlerini takip edin. Eğer yumuşak ve yavaş bir şekilde gözlerini kırparsa , anlamı
"Kendimi rahatlamış ve memnun hissediyorum" demektir. Ona "Ben de" demeyi unutmayın.
Yerde Gazete Okuyun: "Ne zaman okumak için yere gazete sersem, kedim birden bire ortaya çıkıyor. Hemen gazatenin en üst köşesinde yatmak
için bir yer buluyor." diyorsunuz. Bu bir hakimiyet duygusu olsa gerek. Gazete kağıtlarıyla oyunu, kağıdın altından parmaklarınızı hareket ettirerek
başlatabilirsiniz. Hiç vakit kaybetmeyecek ve kağıdın üzerine saldırıya geçecektir. Bu oyun ona da size de eğlenceli vakit geçirir. Ancak bir daha
rahat rahat yere gazete sererek okuyabileceğiniz garantisini veremeyiz.
Boş Kutu Bırakın: Tıpkı kendi kağıtlarınızı attığınız size ait bir çöp sepeti bulunuyorsa, kediniz için de bir kutu edinin. Kediler kutuların içine
atlamayı çok sever. Sokak kedilerini hatırlayın. Ama hiçi kimse bunu neden yaptıklarını bilmez. Kendini orada daha güvenli hissediyor olmalı. Bir de
kutunun içi doluysa, fiziksel olarak içeri yaptığı baskı onu rahatlatıyor olmalı. Zaten fazla merak etmeya gerek yok, ne derler bilirsiniz "Hayvanların
neyi, niye yaptıklarını bilmeye imkan yoktur".
Burun Öpücüğü: Birçok kedi dudaklarından öpülmez. Ama bu arkadaşça dokunuşları sevmedikleri anlamına gelmez.
Özellikle burnuna dokunacak küçük bir öpücük onu dünyanın en şanslı kedilerinden biri gibi hissettirecektir. İlk seferde kaçmıyorsa, yavaşça
koklayın onu. Eğer kaçarsa geri dönüşte aynı hareketi tekrarlamaktan kaçınmayın. Yumuşak bir öpücük, yavaş bir koklayış. Fakat aklınızda olsun,
her kedi öpücükten hoşlanmaz.
Oyuncakları Saklayın: Kediler sıkılgan yaratıklardır. Yüzlerce oyuncakları bile olsa, tüm oyuncakları önüne serdiğimizde bir süre oynar, sonra
hepsini elinin bir tersiyle bir kenara iter. Böyle olumsuz durumlar yaşamamak için oyuncakları önüne peyderpey çıkarmakta yarar var. Bir oyuncakla
oynadıktan sonra onu alıp saklamak, bir süre sonra yeniden ortaya çıkarmak işe yarayacaktır.
Böylece her seferinde ilgisini yeniden üzerine çeker aynı oyuncak. Eğer bir oyuncaktan gerçekten hoşlandığını keşfettiyseniz, o oyuncağın farklı
boyutta olanını, farklı renkte olanını almalısınız. Yeni arayışlara girmenize gerek yok.
Alışveriş Torbaları: Ne zaman alış-verişten gelseniz, size değil önce torbaların içine burunlarını sokar kediler. Nedeni çok basit. Dışarının havasını
kklarlar, o torbaların içinde. Yoksa o an yiyecekle falan ilgilenmez. Biraz koklamak kedilerde "Ben oradaydım" etkisi yaratır. Kendi topraklarına dahil
ederler dışaryı da. Dışarının dünyasını okurlar o torbanın içinde. Bırakın yapsınlar.
Odadan Odaya Koşun: Kediler gerçekten kovalamaca çok severler. Sadece kovalamak değil, kovalanmak da onları çok mutlu eder. Bu vahşi
kediler için değil, ev kedileri ve küçük yavrular içinde geçerli bir kuraldır. Onunla bu oyunu sık sık oynayın. Hangi odalarda sürecek bu kovalamaca,
ne kadar sürecek hiçbirini bilemezsiniz. Çünkü kuralları kediniz koyacak. Göreceksiniz, farkında olmadan onun koyduğu kurallara uyacaksınız.
Hansel ile Gratel: Biraz uzanıp, televizyon izlemek istiyorsunuz. Ama kediniz sizi rahat bırakmıyor. Oyunlar arasında en çok bu öneriyi
seveceğinize eminiz. Çünkü size televizyon izlemek için boş vakit bırakıyor. Hem de küçük kedinizin canıda sıkılmıyor. Kedinin sevdiği
yiyeceklerden, elbette kuru olanlardan, parça parça koridora bırakın. Emin olabilirsiniz ki bu takipçilik onun çok hoşuna gidecek. Hem de herbir
parçayı yiyecek. Belki yemek saatinide böyle geçirmeyi düşünebilirsiniz bazen.
Eğer daha uzun bir süre yalnız kalmak istiyorsanız, o zaman yalnızca koridoru değil, odaları da işin içine katın.
Sandalyedeki Paltolar: Eşiniz ya da annenizin hiç hoşlanmadığı bir görüntü. Ama bu Kedilerin adrenalini yükselten hoş bir oyun sahası. O ceketin
üzerine atılmak, sandalyenin üzerine çıkmak ve geri inmek, vazgeçilmez bir antremandır. Tüm bunlar yetmez, paltonun cebini merak ederler.
Anlaşıldığı üzere arada bir evdekilere aldırmayıp, paltoyu sandalyeye asmakta yarar var.

Evinizdeki Minik Kedi
Evinize, ayağınızın altında dolaşan mırıl mırıl konuşan kucağınızda uyuyan, koşup oyunlar oynayan minik bir kedi almaya karar verdiyseniz göz
önünde bulundurmanız gereken bazı noktalar vardır. Öncelikle yavru veya yetişkin bir kedi öncelikle sizi değil evinizi sahiplenir siz her istediğinizde
onu sevemezsiniz o her istediğinde size kendini sevdirir. Oyun oynarken veya size kızdığında size tırmık atabilir.Bu durum karakter özelliklerinden
kaynaklanır. Her kedinin kendine özgü karakteri vardır kimi sizi bıktırana kadar kucağınızda kalmak isterken kimisini kucağınızda tutamazsınız o
koşup oynamayı kendi köşesinde uyumayı tercih edebilir.
Sonunda bir kedi almaya karar verdiniz ilk tercihinizi sahipli bir yavru almak yönünde kullanmanızda fayda vardır. Aşılı bir anneden doğan yavruların
bağışıklık sistemleri anneden aldıkları maternel antikorlar sayesinde daha kuvvetli olacak ve bu nedenle de hastalıklara daha direçli olacaklardır.
Yeni eve geliş ile ilgili adaptasyon problemi bir yerine iki kedi veya kardeş almak ile minimum şekilde azaltılabilir.böyle bir durumda sizinle
kedileriniz arasında paylaşılacak dostluk, biraz ilave masraf ve gayrete değecektir.Birlikte büyüyen iki kedi birbirlerine hep yakın kalırlar. Birbirleri ile
oynayarak fazla enerjilerini atabilirler. Gündüz evde kimse kalmadığında yalnızlık çekmezler ve aile tatile çıktığında bir bakımevine birlikte
bırakılabilirler.
Yavru kedinizi bir pet-shoptan alacaksanız aşısının yapılmış olmasına dikkat etmeli ve mutlaka aşısının yapılmış olduğuna dair sağlık karnesini de
istemelisiniz. Eğer imkanınız varsa almak istediğiniz yavruyu bir süre gözlemleyerek genel durumunu takip etmeniz veya bir veteriner hekimden
genel olarak sağlık durumu hakkında bilgi almanız faydalı olacaktır. Ancak sizinde ilk etapta dikkat edip sağlığı hakkında fikriniz olabilmesi için;
alacağınız yavrunun gözleri ve tüyleri parlak olmalı,gözlerinde ve burnunda akıntı olmamalı halsiz ve bitkin değil hareketli ve oyuncu olmalı, tüyleri
karışmış olmamalıdır.
Evet yavru kedinizi aldınız ilk sağlık kontrollerini yaptırdınız ve minik yavruyla evinize geldiniz. Kedinizi eve getirdiğiniz anda evinizde bazı
değişiklikler yapmanız gerekebilir. Yavru kedinizin ilk zamanlarda eve ve size karşı yabancılık göstermesi doğaldır, saklanmaya çalışabilir, tedirgin
davranabilir. Ancak bu uzun sürmeyecek bir süreçtir. O nedenle minik yavrunuzu ilk başta bir oda ayarlayın kumunu ve mamasını odanın içinde
rahatlıkla bulabileceği bir noktaya koyun bütün evde serbest bırakırsanız yabancı bir evde aradıklarını bulamayabilir. Küçük bir oda da saklanacak
alanı da kısıtlanmış olur. Merak etmeyin çok kısa zamanda size ve evinize alışır o zaman kumunu ve mamasını istediğiniz yere koyabilirsiniz.
Bir yavru ve yetişkin kediyi yerden kaldırmak için el vücut altına konmalı ve baş ve baş parmaklar ile boyun altından desteklenmelidir.kediyi boyun
üstünden tutup kaldırmamak gerekmektedir.çok küçük çocukların yavru veya erişkin kediyi çekiştirmesine yada onu kucaklayıp sıkmalarına izin
vermemek gerekir.çünkü bu durum hem kediye hem de kedinin göstereceği tepki ile bebeğe zararlı olabilir.
Minik kediniz evinize ve size alıştı�..artık evde merak ettiği her şeye ulaşmak onlarla oynamak isteyecektir. Kırılacak eşyalarınızı onun
ulaşabileceği yerlerden kaldırmanızda fayda vardır. Çiçekleriniz de onun ilgi alanına girer, topraklarını eşelemekten, yapraklarını kemirmekten çok
hoşlanırlar ancak özellikle zehirli olan bitkilerin yaprakları kedinizi zehirleyebilir hatta ölüme kadar götürebilir. Ayrıca elektrik kabloları da oynamayı
sevdikleri oyuncaklardandır ve onlarda en az çiçekler kadar tehlikelidir. Eğer yüksek bir apartman katında oturuyorsanız balkon kapılarına ve
pencerelere tel takmanız gerekebilir, çünkü kediler düşünüldüğünün aksine dokuz canlı değillerdir. Kediler düzenli olarak tırnaklarını törpüleme
ihtiyacı duyarlar eğer bu işlemi koltuk ve halılarınızda yapmasını istemiyorsanız onu tırnaklarını törpülemesi için bir törpüleme tahtasına
alıştırmanızda daha doğrudur. Kedilerin eğitilemeyeceği iddia edilse de aslında kediler çok akıllı hayvanlardır. Pek çok şeyi kolaylıkla öğrenebilirler.
Yapmasını istemediğiniz bir şeye asla izin vermeyin örneğin yemek masasına çıkmasını istemiyorsanız kedinizi evinize getirdiğiniz ilk günden
başlayarak hiçbir zaman masadan yemek vermeyin. Eğer yatağınıza gelip sizinle yatmasını istemiyorsanız hiçbir gece odanıza almayın. Bir kez
müsamaha gösterirseniz arkası gelir.
Tüm canlılar gibi kedinizin de bakıma ihtiyacı vardır.Düzenli aşı ve paraziter ilaç uygulamaları,sağlıklı şekilde beslenmeleri kumunun temizlenmesi
suyunun ve mamasının her zaman temiz bir kapta verilmesi tüylerinin fırçalanması gibi�. Kediler temiz hayvanlardır bu nedenle daha önce
temizlenmemiş kokan bir kuma tuvaletini yapmayabilir.Bu nedenle kumunun her zaman temiz olmasına dikkat etmelisiniz. Mama konusunda da
oldukça hassastırlar mama kabı her zaman temiz olmalı suyu da her zaman temiz ve taze olmalıdır. Kediler yılda iki kere tüy dökerler bu tüy dökme
periyotları genel olarak sonbahar ve ilkbahar mevsimlerinde gerçekleşir. Eğer kedinizi her gün, yavruluğundan başlayarak taramaya
alıştırmamışsanız bu dönemlerde taramanız ve dökülecek tüylerini toplamanız daha da zorlaşabilir. Uzun tüylü kedilerin fırçalanma ihtiyaçları kısa
tüylü kedilere oranla daha fazladır çünkü zamanla tüylerinde keçeleşmeler oluşabilir. Bu nedenle fırçalanmak daha da canını yakabileceğinden ve
deri problemlerine neden olabileceğinden bunlar oluşmadan tedbirinizi almanız faydalıdır.
Kediler bakımı zor olmayan uyumlu hayvanlardır evi benimsediklerinden evde çok uzun süre olmamak kaydıyla yalnız bırakabilirsiniz. Tuvalet
problemleri daha annelerinin yanındayken onu taklit ederek kuma yapmaya başlayarak çözümlenir. En çok yaşanabilen problem yemek seçiciliği
olabilir ve çifteleşme dönemlerinde yaşanılan huzursuzluklarıdır. Ancak bu problemlerde veteriner hekiminizin tavsiyeleri doğrultusunda
çözümlenebilir.
Öncelikle karar verilmesi gerekli konular kedinizin ırkı ve cinsiyetidir. Her ırkın kedilerinin farklı özellikleri olduğu göz önünde
bulundurulmalıdır.örneğin uzun tüylü bir İran kedisi alacaksanız gözlerinin akabileceğini tüylerinin sık sık fırçalanmaya ihtiyaç duyabileceğini
aklınızdan çıkarmayın bu dezavantajlarına karşın sakin mırıl mırıl bir kedi istiyorsanız İran kedisi size göre olabilir. Eğer sürekli oyun oynayan
yaramaz ama sevimli bir kediden yanaysa tercihiniz tekir , Ankara veya Van kedileri size daha uygundur.. Cinsiyeti de ırkı kadar önemlidir
yaşanacak problemlerde genelde bu iki faktörden kaynaklanır.
Erkek ve dişi kediler 5ay -1 yaş arası gibi ergenliğe ulaşırlar.ergenlik dönemleri daha erken veya daha geçte olabilir ancak bunlar istisnalardır.erkek
olsun dişi olsun kediler çiftleşme dönemleri geldiğinde cinsiyetlerine özgü hareketler sergilerler her iki cinsiyet içinde bu durum sahibi için rahatsız
edici boyutlara ulaşabilir.
Erkek kediler seksüel olgunluğa eriştikten sonra alanını belirlemek amacıyla idrar püskürterek çeşitli yerlere işaret bırakır. Bu bir nevi onun kimliği
gibidir ve bu hareketleri tamamen içgüdüseldir. Ve bu dönemde erkek kedilerin bıraktıkları idrarın kokusu oldukça keskindir . Bu durum sizi rahatsız
edebilecek düzeye ulaşabilir. Bu durum ancak kastrasyon (kısırlaştırma) operasyonu yapılarak kolaylıkla çözümlenebilir. Kastrasyon operasyonuyla
testisleri alınan erkek kedinizin üzerinde oluşan hormonal baskı kalkacağından bu sorun ortadan kaldırılabilir.
Dişi kedilerin seksüel olgunluğa eriştiğini ise dışarıya kaçma çabasından yerde yatıp yuvarlanmasından kuyruk sokumuna dokunulduğunda
kuyruğunu havaya kaldırmasından en rahatsız edici olanı da bitmek bilmeyen bağırışlarından anlayabilirsiniz. Eğer kaçma çabaları başarıyla
sonuçlanırsa istenmeyen gebeliklerle de karşı karşıya kalmanız olasıdır. Bu kızgınlık durumları dişi ve erkek kedilerde ilaçlarla da baskılanabilir
ancak sürekli uygulanması olumsuz sonuçlar doğurabileceğinden pek önerilmez.
Erkek ve dişi kedilerin çiftleşme zamanları genelde güneşin yüzünü göstermeye başladığı bahar aylarıdır. Ancak sıcak ve güneş gören evlerde
yaşayan kediler için bu her zaman gerçekleşebilir. Kedinizin ergenliğe gelmesiyle birlikte veteriner hekiminizin yönlendirmesi doğrultusunda
kedilerinizi kısırlaştırmanızda fayda vardır. Ancak kısırlaşan kedilerin hormonal baskı üzerlerinden kalkacağı için iştahları artacağından bu zamandan
sonra beslenmelerine dikkat etmek gereklidir.
Kedilerde en çok alt üriner sistem rahatsızlıkları görülür. Bu rahatsızlık düzenli yapılacak sağlık kontrolleriyle ve erken yapılan teşhis ve
müdahalelerle önlenebilir.
Minik kedinizle sağlıklı ve uzun zaman geçirmeniz dileğiyle
   
Bugün 128046 ziyaretçikişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol